TOPLULUK ÖNÜNDE KONUŞMAK

 

Her insan farklı ve benzer alanlarda az ya da çok zorluklar yaşar. 

Peki, insan zorlukları nasıl aşar?

Siz zorlandığınız alanları hiç düşünüp, irdelediniz mi?

Sema’nın hayatını daha kaliteli yaşaması için aşması gereken zorluğu topluluk önünde konuşurken heyecanlanmasıydı.

Sema, çalışkan, disiplinli bir öğrenciydi ama bildiklerini topluluk önünde paylaşması gerektiğinde heyecanlanıp yüzü kızarıyor, elleri terliyordu. “Şimdi yine yüzüm kızaracak” korkusu, Sema’yı sınıfta parmak kaldırmaktan bile alıkoyuyordu.

Sema üniversite sınavında istediği gibi Eğitim Fakültesini kazandı ve 4 yıl sürecek eğitimi bittiğinde lise seviyesindeki öğrencilerin öğretmeni olacaktı. Üniversite yıllarında da, derslerde konuşması gerektiğinde ya da daha soru sormayı düşündüğü anda bile aynı zorluğu yaşıyor, heyecanlanıyor, yüzü kızarıyor, sesi titriyordu.

Ancak meslek olarak seçtiği öğretmenlik sürekli bir grup öğrencinin önünde ders anlatmasını gerektiriyordu. Bununla da kalmıyor, veli toplantıları, meslektaşları ile yapılacak toplantılar düşünüldüğünde, daima kalabalıklara hitap edeceğinin farkındaydı. Bunları düşünmek Sema’yı daha da heyecanlandırıyor, mesleğini nasıl yapacağı konusunda endişelendiriyordu. 

Yine bir gün üniversitede ders sırasında soru sormak istediğinde elleri terlemeye başladı. Sema, artık bu halinden fazlasıyla yorgundu ve bu duygu yoğunluğundan kurtulması gerektiğinin farkındaydı.

Ne yapmalıyım, kendimi rahatça ifade edebilen birisi haline nasıl gelebilirim diye düşündü.

 

Bir yerden başlamalıydı ama nereden? 

Kendi kendine söz verdi ve kızarsa da, elleri titrese de,  kalbi çarpsa da ayağa kalkıp en zorlandığı şeyi yapmaya yani soru sormaya karar verdi.

Bu kararlılıkla elini kaldırdı ve öğrencisinin sesini, bugüne kadar hiç duymayan dersin hocası, hemen Sema’ya söz verdi. Sema, ayağa fırladı ve sorusunu sordu. Sesi titredi, yüzü kızardı, boğulacak gibi oldu ama hocası hiç acele etmedi, sakince dinledi. 

Sonra da “Arkadaşınız çok kıymetli bir soru sordu.” diyerek, sınıfa hitaben cevap verdi. 

Hocası cevap vermeyi bitirince, o arada biraz sakinleşmiş olan Sema’ya döndü ve “Umarım soruna cevap verebilmişimdir.” dedi. 

Bu da Sema’nın yine sesinin çıkması anlamına geliyordu. “Evet hocam.” dedi Sema. 

Bu sefer bu iki kelime sihirli gibiydi, nasıl da olağan bir şekilde söyleyivermişti.

O günden sonra hemen her derste hocalarının konuyu daha da detaylandırmasına neden olacak yeni sorular sormaya başladı. Sema zamanla sınıfın en çok soru soran kişisi haline geldi ve bu tutumunu örnek alan öğrencilerin derse katılımlarıyla derslerde daha keyifli hale geldi. 

Sema’nın öğrencilik yıllarında kendini geliştirmek için verdiği bu mücadele ileriki yıllarda mesleğini icra ederken çok işine yaradı. Sema aranan, işinde çok başarılı bir öğretmen haline geldi. Öğrencileri dersi derste öğreniyor, veliler çocuklarını Sema’nın sınıfına vermek için çabalıyorlardı.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: 

Ertelenen her şey büyür ve öne çekilen her şey de küçülür.

Sema zorluğunu öne çekerek, üniversite aşamasında üstesinde gelmeyi başardı. Kendisini iyi ifade etme konusunda ki gelişimi ile başarılı bir öğretmen oldu.

Peki siz, 

  • Hangi zorluğu erteleyip büyütüyor, 
  • Hangi zorluğunuzu öne çekip küçültüyorsunuz? 
  • Hangi neşeyi erteleyip çoğaltıyorsunuz?

              

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmişteki deneyimlerden yola çıkarak, geleceği tasarlamaya yönelik stratejiler sunan bir bilgi topluluğudur.

İnsanların daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkiler kurabilmesi için stratejiler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Seminerleri ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm insanlar ve tüm konularda geçerlidir.

***

 


Yorumlar

  1. Bu yazıyı okurken kendi günlerim geldi aklıma :)

    YanıtlaSil
  2. İnsan hayatta bazen küçük eşikleri gözünde büyütürse onu aşması zor olabilir. Ancak bu eşikleri küçük adımlarla geçmeye başladığında aslında hayat yolunun nasıl da temizlenip açıldığını gözleme şansı olur. Bu öykü de bunu bize bir kez daha gösteriyor.

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir yazı olmuş beni anlatmış sanki.. bayılacak gibi olurdum o kadar korkardım ki hep kacardım geri planda kalırdım. Farketmeden kendi hayatımda da geri planda kalmışım.. şimdi bunları aşmaya çalışıyorum.. Zorlukların üzerine giderek bunu aşmaya çalışıyorum.. Umarım aşabilirim

    YanıtlaSil
  4. Çok faydalı bir yazı olmuş elinize sağlık

    YanıtlaSil
  5. Elinize sağlık guzel yazı olmuş 💚

    YanıtlaSil
  6. Kaygılarımız bizi yönetiyor hakikaten. Ama biz onu yönetirsek aslında hakikaten yönetebildiğimizi de görmüş oluyoruz. Ellerinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil

Yorum Gönder