ROLLER ve KİMLİKLER

 


Yüzünü ekşitti, yatağın üzerine oturdu. Elindeki toz bezini yere fırlattı. Kendi seçiminden pişman olup olmadığını anlamaya çalıştı. Hayali, başarı ile yönetebileceği küçük bir hayattı. Ama çok zorlanıyordu. Bir türlü yetemiyor sürekli kendini eksik hissediyordu. Neden keyifle yönetebileceği ve mutlu ve başarılı olabileceğine inandığı bir stilde, yetersiz kalıyordu?

Cansu dört yıllık evli, 2 çocuk annesi bir ev hanımıydı. Mesleği mühendislik olan Cansu yıllarca hep aynı şeyi söylemişti…

"Bir evleneyim hayatta çalışmam. Hemen anne olurum. Kendi evimde patron baskısı olmadan, erken kalkma derdi olmadan yaşarım. Tam bir ev hanımı olacağım. Ben bu hayata bunun için gelmişim. Ne kadar keyiflidir çalışmamak..."

 Hakikaten evlendikten kısa bir süre sonra Cansu işi bırakmış ve evinin hanımı olmaya karar vermişti.

Çok geçmeden Cansu yine şikâyet etmeye başladı. Evet sabah kalktığı saate kimse karışmıyordu belki ama erken kalkmayınca da ev işleri bitmiyordu. Yapmayınca ev çok çabuk dağılıyor, kirleniyordu. Evi ile meşgul olmaktan de pek keyif almıyordu. Yapsa acı çekiyor yapmasa hiç olmuyordu. 

Kendisi için bir rol seçmişti bu hayatta. O seçimi de onu başka rollere götürdü. Ev hanımı rolü vardı. Anne rolü ve eş rolü vardı. Hatta birilerinin arkadaşı, okulda veli ve ebeveynlerinin çocuğuydu. Hangi rolün hakkını verebildi?

İnsan bir role nasıl bürünür?

Cansu evinin işini yapıyordu ilgileniyordu, bu iyi bir ev hanımı olmak için yeterli miydi? Yoksa detayda o rolün kolay ve zor tüm bedellerini idrak etmek ve kabul etmek mi gerekirdi?

Bir evin hanımı olmak aslında sadece her gün toz alıp ev süpürmekten ibaret değildi. Yönetilecek giderler vardı. Gözetilecek ve önceliklerine göre ayırt edilecek ihtiyaçlar vardı.

Bir evin hanımı olmak aslında bir şirketin çalışanı olmaktan daha büyük sorumluluktu.

Çünkü evin yönetimi tüm ev ekonomisinin gelir gider dengesinin, ihtiyaçlar ve önceliklerin planlanması ve uygulanmasını içeriyordu. Her aile üyesi bambaşka bir insandı ve ihtiyaçları da bambaşkaydı.

Ama insan bazen evde yaşamak ile ev hanımı olmayı karıştırabiliyordu. Sanki her sabah uzun süren uyku saati sonrası biraz ev işinden ibaretti hayat…

Bu hayatta roller dağıtılır mı yoksa insan rolü kendi mi kapar?

İnsan ne zaman hakkı ile iş insanı olur?

İnsan ne zaman iyi öğretmen olur?

Bir dükkân açtığında esnaf olmuş olur mu?

Veya çocuk doğurduğunda, anne?

İnsan bir imza atınca hakikaten birbirine eş olabiliyor mu?

Yemek yapan, çocuk bakan, temizlik yapan her kadın ev hanımı mı?

Bu hayatta roller vardır...

Her insan seçimlerinin sonucunu ve bedellerinin karşılığını yaşar. Ve bir rolü seçtiğinde hakkıyla yaptığında işaretleri gelmeye başlar. Hayat beğendiği zaman soyut ve somut karşılık verir. Ve insan kendini mutlu ve başarılı hissetmeye başlar.

Peki bir rolün kendisinde olduğunun kanaatine nasıl varılır?

İnsan başkalarının ona verdiği ünvanı, aldığı rol zannedebiliyordu. Filmlerde baş rol kime verilir?

O rolü en iyi oynayabilecek, o kimliğe bürünebilecek olana. Karakter gerçekmiş gibi hissedebilecek olana. Sanki kendisiymiş gibi onu sevip onun lehine olana.

Şayet kötü bir karakteri oynuyorsa, o karakter için sosyal medyada linçlenmeyi göze alabilecek olana. Avantajını da dezavantajına da kabul edene verilir.

Yani aslında o rolün bedelini de sevene verilir...

Hayatın içindeki rollerimizde durum farklı mı?

Çocuğun ‘’annecim’’ diye koşmasını sever insan, ama gece ağlamalarını da sevebildi mi?

‘’Müdürüm’’ diyerek etrafında dönmelerini sever ama çalışanların problemlerini çözerken de keyif alabildi mi?

Evi temizlemek ona zulmü geliyor yoksa keyifli mi geliyor? Bir problem çözüldüğünde onların mutluluğundan keyif alabiliyor mu?

Bu hayatta hangi rolü kapmak istiyorsa mutlaka onun bedelinden de keyif alıp, o işi yaparken avantajı ve dezavantajıyla karşılaştığında tebessümlü olabiliyorsa rol onun elindedir.

İşte o zaman,

Anne, müdür, çalışan, eş, öğretmen, doktor, usta, o rol neyse ödenen bedel kabul olmuş demektir. Çünkü artık o kişiye rolü sevdirilmiştir. O yaşam stilinden keyif alır ve keyif verir hale gelmiştir.

O insan rolü kapmıştır. İşte o zaman dolapta bir şey olmamasına rağmen bir anne üç farklı yemek çıkarabilir.

Hem de hiç zorlanmadan...

O zaman bir yönetici çözülmez denen bir probleme çözüm üretebilir hiç zorlanmadan...

Cansu eğildi, yere attığı toz bezini aldı. Güzel bir hayatı sağlıklı çocukları, iyi bir eşi vardı. Hayatın ucundan tutarak değil sımsıkı tutarak rolünün hakkını verecekti.

Yorumlar

  1. Betül Taşcı16 Eylül 2024 09:02

    O rol ona sevdirilmiş mi? İşte bütün mesele bu. Kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Kaleminize sağlık çok değerli bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  3. Harika bir yazı! Emeği geçenlerin kalemine sağlık 🤲
    Hakkaten hangi rolleri kendimiz alabiliyoruz biri bize vermeden?

    YanıtlaSil
  4. Nasıl iyi bir yönetici olunur,? İnsan hayatındaki rolün hakkını nasıl verir ki_?

    YanıtlaSil
  5. İyi bir yönetici olmanın da starejisi detayda var mı? Peki bu bilgiye nasıl ulaşılır? Nasıl daha başarılı olunur?

    YanıtlaSil
  6. "Bu hayatta hangi rolü kapmak istiyorsa mutlaka onun bedelinden de keyif alıp, o işi yaparken avantajı ve dezavantajıyla karşılaştığında tebessümlü olabiliyorsa rol onun elindedir." bu bakış açısı beni derinden etkiledi

    YanıtlaSil
  7. Bu hayatta roller dağıtılır mı yoksa insan rolü kendi mi kapar? Ne kadar özlü bir söz. İşte bu!

    YanıtlaSil
  8. Merhaba yazınız çok güzel olmuş emeği geçen herkese teşekkür ederim evet bu hayatta üstlenilen roller gerçekten kimliğimizi

    YanıtlaSil
  9. İnsan hiç zorlanmıyor olabilir mi? Zorlanmadan problem çözülebilir mi ki... Hayat işte...

    YanıtlaSil
  10. Bakış açısı, sahiplenme ve öz disiplin insanı güçlendiriyor. Bir süre sonra o rol size veriliyor

    YanıtlaSil
  11. Bulunduğu rolün hakkını verebilmek ..

    YanıtlaSil
  12. İlk çocuk doğduğunda annelik rolü tüm hayatı kapsadığında insan panik oluyor, ne yani tüm hayatım böyle mi geçecek diyor. Oysa bir kaç sene sonra başka başka yerlerde de üretime geçebiliyorsun, aktif olabiliyorsun, farklı görevlerin rollerin oluyor hayatta

    YanıtlaSil
  13. Yani aslında o rolün bedelini de sevene verilir...Emeklerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  14. İlişkilerde Ustalık eğitiminde Rol ve kimlik arasındaki farkı anlayabildim sayenizde

    YanıtlaSil
  15. Bu hayatta iyi rolleri kapmak için yola çık.. hem de şimdi..

    YanıtlaSil
  16. Her rolün bir değer ve bir hakkı var gerçekten

    YanıtlaSil
  17. Önce Kim Kimdir girdi hayatıma , sonra İlişkilerde Ustalık... Başarı Psikolojisi yolda...

    YanıtlaSil
  18. Emeğinize sağlık,çok ihtiyacım olduğu bir anda RAB bim nasip etti yazınızı ,ilaç gibi geldi.ALLAH bedellerinizi kabul etsin ve razı olsun.O halde durmak yok yola devam…

    YanıtlaSil
  19. "Hayatı sımsıkı tutarak hakkını verebilmek..." Hayırlı rollerde pay alarak ve rolümüze sahip çıkarak...Kaleminize sağlık...🌱

    YanıtlaSil
  20. Çok aydınlatıcı, dusundurucu ve samimi bir yazı olmuş. Emeklerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  21. Çok güzel bir yazı olmuş ,yaptığım seçimle ,bedellerimle yüzleştim,keyifle okudum,beni kendime getirdi bu yazı tekrardan:) yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
  22. İnsan hakikaten seçim yaparken hep avantajlarına odaklanıyor, dezavantajlarıyla karşılaşınca hayal kırıklığı üstüne hayal kırıklığı… Zihnimde yeni pencereler açtı…

    YanıtlaSil
  23. Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  24. Keyifli geçmesi gereken bir hayat olmalı değil mi? insan sorumluluklarını sevmeli …..
    Ne güzel bir yazı

    YanıtlaSil
  25. Her avantaj dezavantajiyla😉, paket bu

    YanıtlaSil
  26. Kaleminize sağlık..Bu hayatta hangi rolu seçeceğimiz akibetimizi de belirliyor aslında. RABBI ne yaraşır bir kul mu olacaksın,yoksa isyan edip inkar edenlerden mi olacaksın ?

    YanıtlaSil
  27. Kaleminize sağlık
    Güzel bir yazı olmuş..

    YanıtlaSil
  28. Her güne yeni bir rol belirlemeli insan
    Ama her bir rolü hakkını vererek yapmalı…

    YanıtlaSil
  29. Kaleminize sağlık, çok samimi....

    YanıtlaSil
  30. Hayatın ucundan değil, sımsıkı tutmak…. Ne güzel 👍 Başarabilen olalım

    YanıtlaSil
  31. Bedl ödemeden olmuyor, kadınların emeği, rolü her yönden çok emeginiz var, karsiligi odenmez

    YanıtlaSil
  32. Roller dağıtılıyor mu? biz mi kapıyoryz?

    YanıtlaSil
  33. İnsan bir role nasıl bürünür? Çok güzel cevaplar vermişsiniz, teşekkürler

    YanıtlaSil
  34. Deneyimsel Tasarım Öğretisi Eğitimini nereden alabiliriz acaba? Yardım rica ediyroum.

    YanıtlaSil
  35. Deneyimsel Tasarım Öğretisi dersleri hangi şehirlerde veriliyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deneyimsel Tasarım Öğretisi Seminerlerimiz Türkiye'nin her ilinde verilebilmektedir. Bilgi için https://deneyimseltasarimogretisi.com/

      Sil
  36. Ne kadar güzel bi paylaşım olmuş.. Gerçekten hangi rolü
    seçtiğimiz
    üstlendiğimiz her şeyi değiştiriyor..

    YanıtlaSil
  37. Çok faydalı bir yazı olmuş..

    YanıtlaSil
  38. Roller ve kimlikler.... Harika bir yazı. Deneyimsel Tasarım Öğretisinin çok farklı bir çizgisi var.

    YanıtlaSil
  39. Pek çok insanın düşüncesi değişti bu yazıyla
    İletişimin ilişkilerin kalitesi Kim Kimdir ile nasıl da artıyor

    YanıtlaSil
  40. Bu hayatta roller dağıtılır mı yoksa insan rolünü kendi mi kapar? Deneyimsel Tasarım Öğretisi bilgileri ile netlik kazanan bir konu benim için, teşekkürler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder