SAKİN VE GÜÇLÜ

 


Dersten önce çayını yudumlarken, bugün havuzda izlediği küçük kız geldi aklına... Hocası yüzmeyi öğretiyordu. Birkaç denemede başarısız oldu ama pes etmedi ufaklık. Mücadeleci olduğu belliydi. İlk defa desteksiz tek başına yüzmeyi başardığında, yabancı kadının ona gülümsediğini gördü ve kendisi de aynı karşılığı verdi.  Sanki başarısını onunla paylaşıyordu.

Sırada, suyun üstünde durabilme dersi vardı. Hocası, kollarını ve ellerini nasıl kullanması gerektiğini anlatıyordu. Ufaklık, suyla inanılmaz bir mücadeleye girişti. Başlangıç için hiç fena sayılmazdı. Ama batmaya başlayınca telaşlanıyor, hızlanıyor daha da acele davranıyordu. O sırada yüzme hocasının sesi tüm havuzda yankılandı: “Tatlım acele etme, sakin ve güçlü.”

‘’Acele etme, sakin ve güçlü’’ Bu cümlenin etkisinden çıkamadı uzun süre... Kendi çocukluğu gözünün önüne geldi. Sporu ne çok severdi küçükken. Ama büyüdükçe, sınavların önemi arttıkça spor ikinci plana atılmıştı. Ortaokul, lise, üniversite yılları böyle geçmişti. Bunlar yetmemiş gibi akademik kariyer için koşmaya devam ediyordu. Hem de hız kesmeden.

Şimdi ise bu hızın getirdiği sağlık problemleri ile boğuşuyordu. Gittiği tüm doktorların söylediği ortak şey kaslanması gerektiydi. Zaman zaman ağrıları artığında geçici olarak spor yapıyordu ama sürekliliğe oturtamıyordu. En sonunda bıçak kemiğe dayandı. Artık bir karar almak zorundaydı.

Arkadaşının bir seminerden bahsetmesi ile başlayan bir disipline program oluşturmuştu kendisine. Neden yaşam stiline dikkat etmesi gerektiği ile ilgili anlatılan detaylar modunu yükseltmişti. Sabah uyandığı saatten, yatacağı saate kadar, yiyeceği dâhil her şeyi düzenlemeye başladı. Sabah yürüyüşlerine yüzmeyi de ekledi ilerleyen günlerde. Başlarda kolay olmuyordu. Pes etmeye niyeti yoktu.

İnsan hayatının alışık olduğunun tersine hareket ettiğinde bir süre zorlanıyordu. İnsan bir davranışı sürekliliğe dönüştürebilmek için başta biraz zorlanmayı göze almalıdır. Yüzmeyi öğrenmeye çalışan küçük kız gibi başta bir nefes nefese kalmak mümkün tabii. Onun içinde tam böyle olmuştu. Zamanla kaslanmanın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha anladı. Öyle uzun uzun yürüyemiyordu başlarda. Sık sık mola verme isteği geliyordu. Akşam yatağa uzandığında gelen ağrılarda cabası. Neyse ki zamanla kaslandıkça her şey değişmeye başlamıştı. Artık uzun uzun yürüyüşler yapabiliyor ve gece olduğunda o hamlık hissi oluşmuyordu. Sabahları alarmdan önce gözlerini açıyor ve daha enerjik uyanıyordu.

Neredeyse iki ay olmuştu ama kendini daha dinç, daha kuvvetli, daha güçlü hissediyordu. Bu sadece fiziksel bir değişim değildi, bu değişim ilişkilerine de yansımıştı. İlişkilerinde daha net, güçlü ve sakindi. Sabah güne başladığı rutin sonrası gün içinde yediği içtiğine bile dikkat etmesi gerektiği bilinci oluşmaya başlamıştı. İnsan güne o kadar bir bedelle başlayınca günün geri kalanında tüm çabası boşa gitsin istemiyordu. Gün içinde yapacak çok şeyi vardı ama sabah erken kalkıp üretimle güne başlamak sanki gününü 24 saatten fazlaymış gibi hissettiriyordu.

İnsanın yüzmeyi öğrenirken, sağlıklı bir yaşam düzeni oluştururken, bisiklet sürmeyi öğrenirken… Yani her bir oluşumu kendine katarken bir hedef doğrultusunda yapıyor…

Hedefi ile alınan yol arasında bir ilişki vardır. İnsan durup sormalı ya kendine. Yüzmeyi öğrenmek istiyor muyum? Cevap evet ise o zaman bilmen gereken bazı yöntemler vardır. Su seni kaldırana kadar sakin kalıp beklemeli kendini yüzeyine doğru uzatmalısın. Korkup çırpınırsan batarsın, su yutabilir hatta aşırı panik yapıp boğulabilirsin.

Bu hayatta her şey için uygulanabilir stratejiler vardır. Doğru stratejilerle oluşturulan sebepler insanın mutlu ve başarılı olmasına yardımcı olur. Katıldığı seminerde de bunlardan bahsediliyordu.

Hedefe giderken o yöne doğru yaklaşır zıddından uzaklaşırız. Sakin kalmanın yolu, hedefe giderken onu yolundan alıkoyacak şeylerden uzak durmaktır. İnsanı güçlü hissettirecek olan ise hedefe ulaştıracak potansiyele ulaşmasıdır.

İnsan hedeflerine yaklaştıracak olanın zıddından sakınmak gerektiğini anladığında daha SAKİN ve GÜÇLÜ yol almaya başlar.

Bunları düşünürken seminer saatinin geldiğin fark etti. ‘’İnsan zihni’’ dedi gülümseyerek, saniyeler içinde insanı nereden nereye götürüyor. Eşyalarını toparladı. Seminere girmek için hazırlandı.

Yorumlar

  1. Güçlene güçlene hedefe ulaşacağız. Bu yazı için çok teşekkür ederiz

    YanıtlaSil
  2. Hedefi ile alınan yol arasında bir ilişki vardır. İnsan durup sormalı ya kendine... Her sahne de gerçek sorularla bir sonuç değerlendirmesini yapabilecek cesareti olmalı...Emeklerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  3. Hedefi ile alınan yol arasında bir ilişki vardır. İnsan durup sormalı ya kendine... Her sahne de gerçek sorularla bir sonuç değerlendirmesini yapabilecek cesareti olmalı...Emeklerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  4. Sakınmak ama neyden? Yaklaşmak ama neye? Harika bir yazı, çok anlamlı , emeğinize sağlık !

    YanıtlaSil
  5. Suyun üstünde kalmak için sakin ve güçlü hareketler... bu stratejiyi tüm hayatımıza geçirebilmek dileğiyle...

    YanıtlaSil
  6. Betül Taşcı8 Ocak 2025 11:43

    :)) Hayatta karşılaşacağımız olaylara nasıl tepkiler vermemiz gerektiğini öğrenmek ne kadar büyük bir konfor... Teşekkür ederim, kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder