Sıcaktan kıyafetlerinin üzerine yapıştığı bir gündü. Hastane tıklım tıklım, hastalar sabırsız, doktorlar telaşlıydı. Ama hep öyleydi işte. İnsanlar hastaneye gelmeyi sevmiyor, geldiklerinde de işleri hızla bitsin, önce onların işi görülsün istiyorlardı. Zeynep Doktor, kendini bu işe adamış derler ya; işte onlardan biriydi.
Öğlen olmuş, saatlerden beri kaç hasta bakmıştı bilmiyordu. Şu an bir nefes almaya ihtiyacı vardı. Soğuk bir ayran olsa diyerek kalktı ve yemekhaneye gitti.
Kendisi gibi doktor arkadaşlarının yanına çöktü. Ayranı elinde; onlarla biraz oturur kalkarım dedi.
Doktor arkadaşlarından biri, Zeynep geldiğinde ona bir baş selamı verip konuşmasına devam etti.
- - Ya, size de ilginç gelmiyor mu? İnsanları dinliyorum ama, bir önceki ile bir sonraki hasta arasında bir fark göremez oldum ben. Hepsinin derdi var. Burası Kadın Doğum. Vakalar da birbirine benziyor, bunun farkındayım. Gelenler çocuğum olsun, doğumum kolay olsun diyorlar. Yüzleri farklı ama anlattıkları neredeyse aynı.
Zeynep de gülümsedi ve düşünmeye başladı.
Dertleri vardı insanların. Kendilerini aşmış dertlerde mücadele ettiklerini anlatıyorlardı. Her zaman da kendi dertlerinin diğer dertlerden daha dinlenesi, daha çok ağzı açık bırakan türden olduğunu düşünüyorlardı.
- - A bilsen doktor hanım, benim derdim ne…
Onca insanı her gün dinleyince, insan benzerlikleri yakalayabiliyordu. Problemlerinin büyük, çözülemez olduğunu sanıyorlardı. Ve işte o noktada, problemi yaşamaya başlıyorlardı. O problemle yaşamaya başlıyorlardı. Problem, sorun haline dönüşüp, hayatlarını kuşatmaya başlıyordu.
Son
hastasının 3 yıldan beri süregelen bir geliş gidişi vardı hastaneye. Görüşmedikleri
doktor kalmamıştı.
- - Çocuğum olsun istiyorum.
Ama olmuyordu işte.
Sorunu ortadan kalksın, onun da herkes gibi çocuğu olsun istiyordu. Ama olduramıyordu. Olmuyordu. Tüm zamanını kliniklerde, doktor randevularında geçirmişlerdi ama olmamıştı işte.
Evet Doktor arkadaşı doğru söylüyordu. Onlarca insan her gün çocuğum olsun diye geliyordu. Herkes gibi çocuğum olsun. Yaşamımız böyle devam etsin. Bizden öncekiler de, biz de, bizden sonrakilerde aynı problemi konuşsunlar. Bunlar ne güzel hayatlardı. Ama asıl mesele şuydu. Tüm insanlar, kendi de dahil, problem olmayan, sıradan her şeyin birbirine benzediği hayatlar istiyordu. Problem çıkarsa biri çözsün ve bitsin gitsindi. Problem istemiyorlardı.
Sonra ülkesinden, ailesinden, kendisinden neden şikayet ettiğini düşündü. Sıkışıp kalmış bir hayat yaşıyorlardı. Problemleri benzer, hayatları benzer olmuştu.
Tüm yapılan çıkan problemleri ortadan kaldırmaya çalışmaktan ibaret olmuştu. Ama bir dönüp bakıyorlardı, sanki hiç çözülmemiş gibi benzer başka sorunlar onları bekliyordu. Bambaşka problemleri olamıyordu. Ellerinde olan onlara yetiyor gibiydi sanki. Problemleri olmasın, ama ellerindeki imkanları, sağlıkları, gençlikleri de onlardan alınmasın diye zamanla mücadele ediyorlardı.
Ama hayat hiç durmadan yeni bir probleme uyandırıyordu onları. Sanki problemleri onları seçiyor gibiydi.
Aklına o söz geldi.
- Problemini seçen, hedefini belirleyendir.
İşte
ortak nokta buydu: Hedefsizlik…
İnsan problemini seçmediğinde hayatın kendisine gönderdiği problemleri çözmek zorunda kalıyor. Bir şekilde bu problemi yaşayacaksam, gördüğüm yerde arkaya bakmadan kaçmaya çalışmak niye :)) İyi ki ilim var.. Bu güzel yazı için teşekkür ederiz.
YanıtlaSilHedefsizlik insanın tüm problemlerinin çıkış noktasıdır 👌
YanıtlaSilHTC
YanıtlaSilİnsan sadece problemin kendisinde olduğunu zanneder, oysa insan oğlunun var oluşunda bu tarafa problemleri aynı, sadece kişiler değişiyor. Bir şeyi çok istediğimiz de olmayınca aslında problemi büyütüyoruz ve içinden çıkılmayacak sorun ve dert haline getiriyoruz. İsteklerimizi kontrol edenlerden olmak dileğiyle
Çok anlamlı ve düşündürücü bir yazı , kaleminize sağlık
Hedefini belirleyen, problemlemlerini de belirliyor, ne büyük konfor. Neyle uğrasacagımı öngorebiliyorum. Kendim seçtiğim için de daha az söyleniyorum:)
YanıtlaSilHer gün yaşadığım şahit olduğum seyler.. Ne kadar gerçek tespitler..
YanıtlaSilProblemini seçen hedefini belirler. Biri birgun dediki,
YanıtlaSilProblem yoksa asıl problem orada demektir. Problem çözmeden nasıl marifet elde edebilirdi insan. Teşekkürler emeklerinize sağlık
Hedef belirlemek.. İnsanın ipleri kendi kontrolüne aldığı o an.. Gerçekten de biz kendi problemimizi seçmezsek, güncel problemler bizi seçiyor. Bu güzel hatırlatıcı yazı için kaleminize sağlık.
YanıtlaSilİnsanın hedefinin belirli olması ne büyük konfor.. Güncel problemlerin bizi oyalayıp durduğu değil, kendi büyük problemlerimizle büyük marifetler kazandığımız bir yaşamımızın olması. Bu hatırlatıcı yazı için çokça teşekkürler..
YanıtlaSilProblemini seçebilmek.
YanıtlaSilBu ne n büyük bir imkan.
Gerçekten de insan ne ile uğraşacağını kendi belirlemediğinde, dışarıdan beklenmedik br olay sarıveriyor etrafını. Çok önemli bir strateji içeriyor bu yazı. Elinize sağlık.
YanıtlaSilProblem nasıl çözülürse çözülsün istiyoruz. yani o problemden kurtulmak istiyoruz değil mi? Oysa problem değildir insanı yoran. Çözüm yöntemini bilmiyor oluşumuz bizi yorar
YanıtlaSilİnsan yaşadığı problem kendisine özel zannederek ne kadar yanılıyor
YanıtlaSilÇok farkındalik olusturan bir yazi olmus :) Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilHedefsiz bir hayatta?
YanıtlaSilnereye vardın
neredesin
Ne kadar kaldı
Seni motive edecek bir şey olmalı o uzun yolda giderken
Hedefsiz ok gibi hayatta savrulup gidiyoruz. Her şeyi problem ediniyoruz. Problemini seçen, hedefini belirleyendir. Problemsiz bir hayat olamıcak, problemini kendin mi seçmek istersin? Hayat mı sana sunsun?
YanıtlaSilİnsanların çoğu problem çıkarsa biri çözsün ve bitsin gitsin olarak düşünüyor. Halbuki problem insanın kendine iyi gelen bir şey eğer çözümünü bulabilirse insan. Her problem insanı geliştiriyorken neden başkasına devredeyim ki problemi mi? :)
YanıtlaSilBu güzel yazı için çok teşekkürler İyi ki Gerçek var ;)
YanıtlaSilBu hayatta problemlerin olacak , problemi seçmek büyük bir konfor..
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı.
YanıtlaSilİnsan problemini seçebilir mi?
YanıtlaSilHedef 👍 çok teşekkür ederim emeklerinize
YanıtlaSilİnsana yük olan problem değil, hedefsiz olmasıymış meğer... Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilHedefim yoksa varabileceğim bir yer de yok demektir
YanıtlaSilProblemini seçen, hedefini belirleyendir !
YanıtlaSilBir hasta olarak tedaviden çıktığımda bu yazı denk geldi yeniden.. insan problemini çözmek yerine yaşamaya başlayınca kısır döndü başlıyor.. tam yaşadıklarım
YanıtlaSilProblemi seçen, hedefini belirleyendir. O zaman kendi problemimi kendim mi seçiyorum?
YanıtlaSilDogru problemler bizi hedefimize yaklaştirabilecekken yanlış olanlar bizi hedefimizden uzaklaştırıyor... Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilHedef bu kadar önemli ise o zaman bir de doğru hedefi seçmek ve yönelmek gerekiyor. Kim bir ömrü boşa harcamak ister ki?
YanıtlaSilDeneyimsel Tasarım Öğretisi eğitimi için nereye kime başvurmalıyız? teşekürler
YanıtlaSilProblemin adı hedefsizlik. Ne kadar hayatın içinde ve ne kadar yanıbaşımızda. Deneyimsel Tasarım Öğrtisi insana farkındalık kazandırıyor.
YanıtlaSilDeneyimsel tasarım öğretisi Kim Kimdir semineri ve ilişkilerde ustalık semineri hayatımızda problemin gerçeğini ve çözümlerini bize gösterdi.
YanıtlaSilBizim iyikimiz şükür sebebimiz...
Bize verilen sürede bize düşen hedef belirlemek. Hedef belirleyen kendi problemini de seçmiş olur.. Ne büyük konfor..
YanıtlaSilÇok şükür 🤲🏻