SEVEN SEVDİĞİNİ NEDEN SEVER

 

Seven sevdiğini neden sever?
 
"Onun ki kocaysa bizim ki ne? Adam hatunun etrafında pervane… Ağzından çıkacak küçük bir kelimeye, bir isteğe bakıyor. Baksan çok öyle aşk sözcükleri havada uçuşmuyor ama... Nasıl yapıyor anlamadım eşi hatundaki en ufacık bir farklılığı fark ediyor... Ve problem neyse çözmeye çalışıyor. Bazı kadınlar çok şanslı!"
 
O şanslı kadının ismi Derya’ydı.
 
Gerçekten de eşi Yunus etrafında pervaneydi. Derya'ya danışmadan, onun fikrini almadan bir iş yapmazdı. Çok dikkat çeken bir detay vardı ve diğerlerini çokça etkileyen…O da Yunus’un bütün bunları isteyerek, yüzünde bir keyifle yapmasıydı.
 
Çevresi Derya'ya her fırsatta "Sen çok şanslı bir kadınsın. Seni bu kadar çok seven bir eşin var" derdi...
 
İlişkilerde insanın en çok merak ettiği şeylerden biri, neden bazı insanların çok sevildiğidir. İlk bakışta çok sevilesi görünmedikleri halde hem de… :) İşte özellikle kadınlar tarafından cevabı merak edilen bu soru, genelde şans faktörüne bağlanır. Oysa şans dediğimiz kavram tutarlılık değil de başıboşluk içerir. Bir kurala, sisteme bağlı değildir. Tesadüfi olayların yan yana gelişidir. Bu nedenle sorunun cevabı olarak tatmin etmez.
 
Bazen de, ilgi gören, sevilen insanlar için ‘’bunda şeytan tüyü var.’’ tabiri kullanılır. Ancak bu da zihni rahatlatmaz zira dışarıdan buzdolabı gibi görünen bazı kişilerin de eşleri tarafından çok ilgi gördüklerine şahit olunur. Olay bir türlü anlaşılamaz. ‘İstisnalar kaideyi bozmaz der.’, zihin susturulmaya çalışılır. 😊
 
Derya da eşinden ilgi gören bu kadınlardandı. Dışarıdan soğuk görünür, kimseyi yanına yaklaştırmak istemezcesine bakışlar atardı.
Ne var ki eşi Yunus etrafında pervane misali fır dönerdi. Ne isterse yapar, Derya ya danışmadan bir karar vermez, o olmadan bir yere gitmez, eğlenmez, gülmez…Ve daha birçok şey…
 
Bu çiftin ilişkisine bakınca insan şunu düşünmeden duramıyordu. Derya ne kadar da şanslıydı!
 
Gerçekten bu durum şanstan mı kaynaklanıyordu? Bu hayatı irdelemek istemeyen insanların, delilsiz açıklamalarından biriydi aslında.
 
Bu açıklama gerçek olsaydı, Derya önceki evliliğinde o kadar sıkıntı yaşamazdı.
 
Yunus çok iyi bir insan olduğu için mi acaba?
 
Karısını sevmek, ona şefkat göstermek, onu mutlu etmek için tüm şartlarını zorlamaya hazır bir erkek olduğundan mı?
 
Öyle olsaydı, o da önceki evliliğinde aynı şekilde davranırdı. Oysa önceki eşi, Yunus un ilgisizliğinden şikayetçiydi.
 
O halde bu ilişkiyi farklı kılan neydi?
Önceki evliliklerinden kendilerine deneyim çıkarmaları mı?
 
İnsan deneyim çıkarmadan hatalarından dönebilir mi?
 
Başka hangi yolla hata tekrarını engelleyebilir ki?
 
Bir önceki ilişkide düşülen tuzaklar sonrakinde fark edilebilir mi? Bu herkes için geçerli mi?
 
Derya ve Yunus ‘u diğerlerinden ayıran neydi?
 
Aslında ikisi de eşlerine karşı davranışlarını değiştirmişlerdi.
 
Ne Derya önceki evliliğindeki gibi aşırı ilgili davranıyordu ne de Yunus aşırı ilgisiz.
 
Peki bu yeterli miydi alınan sonuç için?
 
İnsanı sevilesi yapan şey, şansı, bahtı değilse sevilecek davranışlar sergilemesi olabilir miydi?
 
Öyle olmasaydı…
 
Sevimsiz davranıp da kim sevilmiş ki bu hayatta?