KELEBEĞİN KANAT ÇIRPIŞI

 


Annemi ziyaret etmek için gelmiştim. Yeğenim de oradaydı, şehir dışından yeni gelmişlerdi. Çok özlemiştim ve onunla uzun uzun oyun oynadım, öptüm, kokladım, sevdim. Hepimizin ilgi odağıydı, ilk torun, ilk çocuk, ilk yeğen… Plastik olan oyuncak motoruyla koridorda gidip gidip geliyordu. İlginin onda olduğunu da biliyordu. Şımarıklık yapıyordu, oyun yapıyordu bize.
Akşam yemeği sonrası ailece oturup sohbet ediyorduk. O sırada şımarıklıklarına devam ediyordu. Uzaktan uzaktan çok sevimliydi. Yerimde oturmuş onu izliyordum. “Ne kadar savunmasız, ne kadar da saf.” diye geçirdim içimden.
Tertemizdi, her şeyden bihaber. Bir sürü sıkıntılar etrafında olsa da oyunlarına devam edebiliyordu.   O oynarken ben de onu seyretmeye devam ediyordum. İçim birden cız etti, kıyamadım. Onu molozların içinde öyle görsem…
‘Sus!’ dedi içim, çabuk sus.
‘Hayal bile edemem, cümlesini bile kurmak istemiyorum’ dedi içim.
‘Dayanamam onu öyle görmeye!’ dedi.
Kalktım sarıldım, öpüp kokladım. İçim rahatladı.

Asıl sonrasında içimi öyle bir rahatsızlık kapladı ki. ‘Nasıl yerimde rahat oturabilirim?’ dedim. Birileri molozların içinden çocuğunun kanlı ve yaralı bedeninin parçalarını toplarken, düşüncelerimden bile onu korumak istemem, ne kadar bencilceydi. İçim daha fazla cız etti, tadım kaçtı. Vicdanım şimdi konuşmaya başladı çünkü.
‘Ne yapabilirim?’ dedim.
O insanlara uzaktım ama ne yapabilirdim.
Sonra aldığım bir seminerde duyduğum cümle geldi aklıma.
“Bir kelebeğin kanat çırpışının bile buğday tanesinin yeşermesinde etkisi vardır.” 
Yani aslında her şey her şeyle ilişkiliydi, sanki görünmez iplerle bağlıymış gibi.
Ben uzak bile olsam, yardım etmek istediğim insanların adını dahi bilmesem, bulunduğum yerde bir etki meydana getirebilirdim.
Peki ama nasıl?
Düşündüm…
Kimden taraf olmak istiyordum? 
Tabi ya…
“Tarafımı belli etmeliyim, en azından yüzümü ekşitmeliyim.”
“Bir yerlerde birilerinin derdi varsa ve ben de onlardan yanaysam,  bu kadar rahat olmamalıyım.”
En azından içimdeki burukluğu yaşantıma yansıtabilirim.
Ve en önemlisi…
Ümit ediyorum…
Hayatımızda bazı seyircisi olduğumuz, şahit edildiğimiz olaylar vardır. Bazıları taraf olur ve aşırı duygusal tepkiler verir. Sesler çok çıksa da,  sorumluluk zamanı geldiğinde,  geride durabilirler.
Bazıları da’ ben hiç bir şeye karışmam ben tarafsızım’ deyip pasifte kalırlar. Ancak tarafsızlık da bir taraftır. Kötüye karşı iyinin yanında değilsek tarafsız olduğumuzu zannederiz ama aslında tarafızdır. Benim sessizliğim zulmedenin zulmünü arttıryorsa,  tarafsızlık kötülüğe hizmet ediyor olabilir mi?
Komşunda yangın varken onu söndürmediğinde bu ileride sana da sıçrayacağının işareti değil mi?
Nasıl iyinin tarafı olunur?
Elinden gelen en ufak biçimde tarafını belli edebiliyorsa insan,
Bir şey yapamasa bile en azından bunun mahcubiyeti yaşantısında varsa…
‘Ya onların yerinde ben, benim yerimde onlar olsaydı?’ diye düşünebiliyorsa  sofraya oturduğunda…
‘Ben ne yapabilirim ki?’ dediğin o an, hatırla, çünkü senin her yaptığın şu an;
“Bir kelebeğin kanat çırpışı!”
Çoğu insanın küçümsediği, pek az insanın kıymetini bildiği…

Yorumlar

  1. Elinize sağlık çok motive edici bir yazı 🌸

    YanıtlaSil
  2. Betül Taşcı6 Mayıs 2024 16:44

    Doğru yerde hassas olanlardan olmak ümidiyle... Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  3. Ah ah tarafsız kalmak bile taraf olmak… Ne kadar ağır bir gerçek…

    YanıtlaSil
  4. Vicdanının sesini dinlemek isteyenler için... Ne kadar güzel..

    YanıtlaSil
  5. Tarafını belli edenlerden olalım dilerim..🍉

    YanıtlaSil
  6. Ümid ediyorum... Elinize sağlık ...

    YanıtlaSil
  7. Nefesim varsa hareket hakkım var demektir. Hareket etme hakkı verilmişse mutlaka yapılması beklenen bir şey vardır. Az veya çok… Sonuç değil Süreç önemli. Miktar değil yönün önemli

    YanıtlaSil
  8. ‘Ben ne yapabilirim ki?’ dediğin o an, hatırla, çünkü senin her yaptığın şu an;
    “Bir kelebeğin kanat çırpışı!”
    Çoğu insanın küçümsediği, pek az insanın kıymetini bildiği…

    YanıtlaSil
  9. Öyle bir kelebek etkisi ki.. Öğrencilik yıllarım aklıma geldi. Bir otobus durağında beklerken.. Gençler masum bir milette yapılan zulmun fotoğraflarını sergileyip zulme sessiz kalmıyorlardı. O zman bende o kermesten bir bayrak alıp yıllarca odamda asılı kalmıştı... Yıllar sonra o insanlarla tekrar yollarımın kesismesinin tek sebebi bir bayrak olması.. Çok değişik geliyor hala bana..

    YanıtlaSil
  10. "Tarafsızlıkta bir taraftır" her şeyi özetliyor bu cümle, Emeğinize sağlık🌸

    YanıtlaSil

Yorum Gönder