ZAMANI ARTTIRMANIN ÜÇ YOLU

“Kendime vakit ayırmam gerçekten mümkün mü?”

“Onca sorumluluğuma rağmen mi?”

“Kendi işlerimi vaktinde hallettim diyelim. Bir de çocuğum, eşim ve diğer sorumluluklarım var. Onları nasıl organize edebilirim ki?” 

Dediğinizi duyar gibiyiz.

Evet, kendimize vakit ayırmamız elbette mümkün.

Birbirinden farklı onlarca işi organize etmenin bir yöntemi var.

Ve evet, sorumluluğumuzda olan diğer konuları da bir düzene oturtup hayatımızda birçok şeye yetişebiliriz.

Peki nasıl? 

İnsan zamanının çok olmasını ister.  Zaman arttıkça daha çok iş yapabileceğini, üzerine düşen sorumluluklara yetişebileceğini düşünür.

 “O kadar çok sorumluluğum var ki keşke izin günlerim daha fazla olsa!”

“Eşim biraz yükümü alsa!”

“Keşke benden bir tane daha olsa da  diğer işlere de o koştursa.”  diye düşünür.

Ancak yanıldığımız bir nokta olabilir mi?

Gerçekten zamanımın yetmemesi bunlarla ilgili midir? Eğer günü doğru planlayamıyor, zaman yönetiminin detaylarını bilmiyorsak, gün 48 saate çıksa bile bize yetmeyecektir. Çünkü öz problem bizimle alakalıdır. Problem zamanın miktarı mıdır yoksa niteliği mi? Peki zamanı nasıl nitelikli kullanırız?

1)Önceliklerini Belirlemek

En çok düştüğümüz hata, belki de zamanın yetmemesinin ana sebebi, önceliklerimizi belirlemek.

Örneğin; Yapılacak üç tane işi ele alalım. Bunlardan biri kolay yaptığımız ve yapmayı sevdiğimiz bir iş. Diğeri sorumluluğumuz yani yapmak zorunda olduğumuz, bir diğeri ise acil yapmamız gereken bir iş olsun.

Eğer ilk olarak yapmayı sevdiğimiz ve kolay olandan başlarsak, vakit azalacak ve acil olan işe çok vakit kalmayacaktır. Dolayısıyla kalan zamanda acil olan işi yetiştirmeye çalışacağımız için yaptığımız işi telaşlı yapmamıza ve hatalarımızın artmasına sebep olacak. Bütün bunlardan sonra da asıl sorumluluklarımıza kalan vakitte yorgun hissedeceğiz ve sanki hiçbir şeye yetişemediğimiz algısı oluşacak. Aslında bu tamamıyla bir zan. Bir şeyleri telaşlı ve sıkışık yapmaya çalıştığımız için bu sonrasındaki ruh halimizi de etkileyecektir. Yetişemediğimizi düşündükçe bir şeyleri yapmaktan vazgeçeceğiz böylelikle işlerimiz birikmeye ve yetişmesi daha zor olan bir hal almaya başlayacak. Yani birçok problemimizin ana kaynağı, yapmayı sevdiklerimize yaklaşıp yapmayı sevmediklerimizden uzaklaşmamız. Bu yüzden ilk önceliklerimizi belirlemeli ve bir sıralama yapmalıyız. “Önce hangisinden başlayacağım?”

Birçok şeye yetişebilen, farklı konularda sorumlulukları olan ve bunu başarabilen insanlar var değil mi?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki, başarılı olan insanlardan deneyim transferi alabiliriz. Demek ki bu mümkün, sadece yöntemini bilmeye ihtiyacımız var.

Önceliklerimizi belirlemek için sırasıyla şunları yapabiliriz;

·        Tüm yapılacakları bir yere not almak

·        Onları sınıflandırmak;

Acil Olanlar

Önemli İşler

Yapılması Gereken Ama Acil Olmayan

Yapılmasa da Olabilir ama Yapılsa İyi Olur

·        Ve sırasıyla işlerimizi organize ettikten sonra yapmamız gerekene hemen başlamak.

 

2) Güne Üretimle ve Er Başlamak

Güne er başlamak, erken kalkmak, günün henüz ilk saatlerindeyken pratik birkaç işimizi bitirmiş olmak, bunlar günümüzün geri kalanını fazlasıyla bereketlendirecektir.

Eğer bir şeylere yetişemediğimizi düşünüyorsak bu bizim hızımızla ya da zamanın yeterli olmasıyla ilgili değildir. Zamanımızın azını üretime ayırdığımızın işareti olabilir.

Sabahları en azından beş-on dakika erken kalkmak bile bize büyük konfor sağlayacaktır. O beş-on dakika sabah ritüellerini erkenden bitirmemize sebep olacağı için bize fazladan vakit kazandıracaktır.  Bunu istikrarlı bir şekilde devam ettirdiğimizde hayatımızdaki farkı gözle görünür biçimde hissetmeye başlayacağız. Zaman erken kalktığımız beş dakikalar yerini yarım saatlere, ardından bir saatlere bıraktığında işlerimizin kolayca hallolduğunu, kalan zamanla dinlendiğimizi bile göreceğiz.

 

3)Yapacağımız İşi Parçalara Bölmek

Vaktimizi bereketlendirdikten sonra yapacağımız işleri hızlandıracak bir ipucu;

Yapacağımız işi parçalara bölmek.

Bir dalı mı kırmak daha kolaydır yoksa bir deste dalı mı?

Yapacağımız şeyi birkaç parça haline getirip çok ufak bir kısmıyla, hemen başlarsak bitirmek de daha kolay olacaktır. Birden bir işin başına geçtiğimizde tamamını bitirmeye çalışmak yüksek konsantrasyon ve zaman isteyecektir. Bu tıpkı büyük bir lokmayı bir anda yutmaya çalışmaya benzer. Ancak küçük parçalara ayırıp er davranıp hemen ufak bir kısmını halletmek sonrasında o işin başına geçtiğimizde bizi hızlandıracaktır. Çünkü çoktan bir kısmına başladık bile!

İnsan isterse her şeyi yapabilir yeter ki yöntemini bilsin.

Zamanı daha iyi yönetmek, başarının, doğru hamlenin stratejilerini öğrenmek için, Başarı Psikolojisi seminerimize davetlisin.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, Kim Kimdir, İlişkilerde Ustalık, Başarı Psikolojisi, Yahya Hamurcu